Ben kimim?
Öncelikle ‘çakma’ bir gazeteci değilim.
1980 yılından beri bu mesleğin mutfağındayım. Binlerce makalem, TV, radyo programım, kitaplarım var. Gazetecilik mesleğinden emekli oldum.
Sadece kısa süreliğine dünyaca ünlü bir şirketin marka/danışmanlık sorumluluğunu üstlendiğim için yazdıklarımdan dolayı çalıştığım kurum baskılara maruz kalmasın istedim.
Adımı (geçici bir süre) gizlemenin nedeni budur.
Yoksa Allah’tan başka kimseden korkumun olmadığını bu sitenin editörü de tanıktır. Her ortamda ve koşulda ‘Kral Çıplak’ diye bağırabilen bir kardeşinizim. Bunun için hapishanelere de düştük. Gazetelerden, TV programlarından kovulduk. Yaşadığımız bölgeden de sürüldük. İzlerini hala taşıdığım ağır saldırılara da maruz kaldık.
Çalışma arkadaşlarım bilir. Masamın yanı başındaki panoya hep bu yazıyı asmışımdır;
Gazetecilik Birilerinin Yayınlanmasını İstemediği Haberleri Yazmaktır, Gerisi Halkla İlişkilerdir” (G.Orwell)
Bende REALİST GÖRÜŞ köşemde ‘Halkla İlişkiler’ rotasından çıkıp bilgim, birikimim oranında edindiğim doğrulanmış belgelere, bulgulara dayanarak ‘ taraflı’ biçimde yazmaya çalışacağım.
Neden taraflı?
Cemil Meriç’in dediği gibi; Taraf Tutmayan İnsan, Şahsiyeti Felce Uğramış İnsandır. Ben Tarafım, Hakikatin Tarafıyım.
Bu taraftarlığın ekmeğini de, dayağını da yedik. Yayınladığımız belgelerle, haberlerle belediye başkanlarını ceza evine gönderdik. Rüzgar tersine döndüğünde bu kez bizde aynı akıbete uğradık. Özetle çok eğlendik.
Gazetecilik biraz da eğlenmektir.
Hırsızlarla, talancılarla, yalancılarla, vurguncularla, kısa yoldan köşe olanlarla, emeğimizi, değerlerimizi sömürenlerle, yoksulluğumuzu/bilgisizliğimizi istismar edenlerle eğlenmektir.
Eğlenirken de öğrenmektir.
Şimdilik bu kadar.
Sevgiyle, hoşgörüyle, saygıyla
İletişim;