CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin milletvekilleriyle Basına Kapalı Grup Toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Özel, "Bir gözümüz Silivri’de, kulağımız, elimiz Esenyurt’ta. Milletvekili arkadaşlarımız bundan sonra Esenyurt’u hiç boş bırakmayacak, hiçbirimiz boş bırakmayacağız. Tabii buna yönelik süreçleri birazdan grubumuzla istişare edeceğiz. Gün içinde sıcak gündemler oldukça ya da kararlar belirginleştikçe Grup Başkanvekillerimiz bilgilendirme toplantıları yapacaklar" ifadelerini kullandı.
"ESENYURT KENT SUÇLARI MÜZESİDİR"
"Esenyurt, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilirken 2004 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kazanıldı ve son günlerde sosyal medya paylaşımıyla gündemde olan Necmi Kadıoğlu’na yönettirildi" diyen Özel, şunları ifade etti:"100 binin altında bir nüfusla teslim ettiğimiz Esenyurt’u 1 milyon nüfusla geri aldık, 2019 seçimlerinde. Esenyurt, içinden geçtiğinizde, girerken, çıkarken, içinde gezerken gördüğünüz Esenyurt, kent suçları müzesi gibidir, kent suçları müzesi. Bir kente yapılan her kötülük Esenyurt’a yapılmış. Küçücük parsellere sınırsız katların verildiği, blokların arasından rüzgarın geçemediği, inanılmaz yoğunluklar yaratıldığı ve o rantın, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından bile isteye, göre, kente karşı işlenen suçlara sessiz kalınmasına sebep olduğu bir yerdir Esenyurt. Esenyurt’un canına tak etti de 2019’da Esenyurt’u alıp bize verdiler. Ama Necmi Bey 2017’de istifa ettirilmişti. O dönemde ne vardı? Neden istifa ettiriliyordu belediye başkanları? Ya FETÖ’cüydü ya da yolsuzluk yapılıyordu. Ama hakkında bir yargılama duyduk mu? Duymadık.”
TUTUKLAMA KARARINA TEPKİ
Ahmet Özer'in tutuklanmasına tepki gösteren Özel, "Şimdi sosyal medya paylaşımıyla yeniden gündeme geliyor. Geri geliyoruz diyor. Evet, geri geldiler. Esenyurtlular Esenyurt’u bunların elinden aldı, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu kente suç işlemeden yönet diye verildi. Hazmedemediler. İlk fırsatta geldiler, yalanla, dolanla, iftirayla 10 yıldır parti üyemiz olan bir profesörü, kanaat önderini bir bölücü örgüt üyesi diye yaftalayıp, Silivri’ye koyup, ondan sonra da oraya belediye meclisinden bir vekil seçmek yerine kendisi elverişli, kullanışlı, sadakatinden emin oldukları, suç işletebilecekleri, Beyoğlu’nda da kaymakamlıkla belediyeyi aynı binada yönetim, ertesi gün biz kazandığımızda ertesi gün çıkın bu binadan diyen birisini getirip buraya kayyum diye atadılar" diye konuştu.AHMET ÖZER'E ZİYARETİN ERTELENMESİ
Ahmet Özer'i Silivri Cezaevi’nde yapacağı ziyaret için yapılan izin başvurusuna yanıt verilmemesi sorulan Özel, şunları kaydetti:"Bir erteleme yaptık. Şöyle ki biz dün resmi olarak Adalet Bakanlığı’na görüşme talebimizi ilettik. Malum tutukluların cezaevinde milletvekilleri tarafından ziyaret edilmesi, Adalet Bakanlığı’ndan bir prosedürün tamamlanması ile gerçekleşiyor. Onun dün mesai bitimine kadar tamamlanmadığı ve bize bildirilmediği için bugün oraya gidip ziyarette bir aksaklık olmasını istemediğimiz için, Adalet Bakanlığı’nın gerekli resmi prosedürü tamamlamasını bekliyoruz. Bir kötü niyet ifade etmek istemem. Mutlaka dünün yoğunluğu içinde mesai saati içinde onu yetiştiremediler. Bizim ilk mesai günü, biliyorsunuz bu ziyaretler mesai saati içinde yapılabiliyor. Pazartesi günü ziyaretle ilgili bir talebimiz var. Onu bugün de yeniledik. Adalet Bakanlığı tarafından bu işlemin yapılmasını bekliyoruz. Ondan sonra pazartesi günü Silivri’ye gidip sevgili başkanımızı ziyaret etme niyetindeyiz. Adalet Bakanlığı ile arkadaşlarımız iletişim halinde."
MİTİNGE KATILMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARI
Esenyurt'ta dün gerçekleştirilen mitinge belediye başkanları Mansur Yavaş, Burcu Köksal ve Tanju Özcan'ın katılmaması sorulan Özel, şu cevabı verdi:"Hepsi haklı gerekçelerini bize bildirdiler. Mansur Bey hatta sonrasında bizimle aynı duygu ile tertiplenmiş bir başka etkinliğe de katıldı. Değerlendirmesini de yaptı. Böyle belediye başkanlarına bir gün sonra ‘Şurada olun’ dediğinizde onların öyle bir gün sonra her zaman orada olma imkanları olmaz. Biz zaten önemli mazeretlere ve belediye başkanlarının ertelemeyecek programlarına son derece saygılıyız. Ayrıca sadece 3 belediye başkanı yok, belki belediye başkanlarımızın yüzde 60’ı katılamadı. Yüzde 40’ı katıldı. 150’nin üzerinde belediye başkanı buraya geldi. Gelemeyenler daha çok. Bu çağrıya uymamaktan değil yaptıkları kamu görevini aksatmama sorumluluklarından."
YILMAZ TUNÇ'A YANIT
Başsavcı Akın Gürlek'e tepki gösterdiği açıklaması nedeniyle fezleke geleceği iddiaları da sorulan Özel, şunları söyledi:"Bundan fezleke gelecekse, gelir. Ona benim söyleyecek bir şeyim yok. Vız gelir tırıs gider. Ama şu kadarını söyleyeyim. Yılmaz Bey’in paylaşımını gördüm, Akın Gürlek üzerinden incinmişler anlaşılan. Bu arkadaşlardaki, bu AK Parti’nin hani nasıl söyleyeyim, hani bu pişkinlik, teşbihte hata olmaz, Hitler ve ekibinde olsaydı, Ruslar gelip de Berlin’e dayanıp Berlin düşmek üzereyken koşarlardı toplama kamplarına, ve onlara derlerdi ki; ‘Arkadaşlar birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan günlerdeyiz. Biz hep beraber Almanya’yız. Şimdi Berlin’i hep birlikte savunma zamanı, hepimiz aynı gemideyiz’ derdi bunlar. Ya güç elinizdeyken düşman hukuku uygulayacaksınız, başınız sıkıştı mı ‘Haydi bakalım hep beraber olalım’ diyeceksiniz. Sonra dönüp böyle işlere tevessül edeceksiniz.Eleştiri alınca, sen iki kişiden birinin oyunu almış bir bilim insanını, bir kanaat önderini, bir profesörü, 10 yıllık parti üyemi terör örgütü üyesi diye Silivri’ye koyacaksan, sonra bu lafları duyunca ‘İncindik, yargıya talimat manasına gelir’ diyor. Arkadaş elindeki adam bumerang gibi atıyoruz, atıyoruz geri geliyor. Yo-yo gibi oynuyorsunuz adamla. Seyyar giyotin. Nerede ihtiyaç oraya taşıyorsunuz. Sonra dediniz ki ‘Aferin Akın görevini yaptın.’ Bu geldi yanınıza nefes nefese, ‘Görevini yaptın Akın’ dediniz, sırtınızı sıvazladınız. ‘Haydi biraz da siyaset yap’ deyip Bakan Yardımcısı yaptınız. Sonra yeni kumpaslara ihtiyaç var. Sloganları… ‘Yaparsa Akın yapar’ demişler. ‘Yaparsa Akın yapar’. Bir telefonla; ‘Sana İstanbul’da ihtiyaç var’. Hani siyasi olmuştu, Bakan Yardımcısıydı? Başsavcı yaptılar. Utanma yok, sıkılma yok, ar etme yok. Sonra bu işe tepki gösterince; ‘İncindik’. Ya hakikaten akıl alır gibi değil, akıl alır gibi değil. Çok şey söylenebilir de onlarla kavga edip gerçek gündemin dışına çıkmamak gibi doğru ve işleyen bir tutumumuz var bizim, onu sürdüreceğiz."
SİNE-İ MİLLET YANITI
CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'sine-i millet' çağrısı sorulan Özel, şunları söyledi:"Şimdi sine-i millet tartışmaları sosyal medyada her kriz anındaki çok popüler tartışmalardır. Ben dün Esenyurt İlçe Başkanlığı’nda, MYK toplantımız bitti ve çıktık. Otobüsün üstünde konuştuk. Ben Kemal Bey’in de o değerlendirmelere iştirak ettiğini bilmiyordum açıkçası. Hani Kemal Bey’e cevaben söylenmiş bir şey değildi. Bu her kriz anında sosyal medyada ‘Sine-i millete dönün.’ Ama gördük ki sosyal medyada ‘sine-i millete dününü’ kışkırtan hesapların altında, bu rejime yakın, elverişli hesaplar var.Oradan ben bütün muhalefete uyarıda bulundum. Sine-i millet demek, istifa et, git demek. Seçime zorlamak için. Şimdi siz AK Parti’nin hele hele bu her şeyi yapabilme kapasitesini görüyorsunuz. Biz 140 milletvekili, 130 milletvekili istifa ettik ve erken ‘Seçime gidin, biz seçimi biz çekildik’ dedik, gittik. Anayasa diyor ki, 90. günü takip eden pazar günü ara seçim yapacaksın. Sadece boşalan yerler için. Manisa’daki üç milletvekili için yapılacak. Biz protesto ettiğimiz ve çekildiğimiz Meclis’e girmek için bir daha aday da olamayacağız. Biz erken seçim istiyoruz ama onun seçimi yapılıyor. Siyaseten tavır koymuşsun, çekildim dediğin Meclis’e geri girmeye mi çalışacaksın? Giremeyeceksin. AK Parti, belki bu milletvekillerinin hepsini alacak, milletvekili sayısı dört yüzün üzerine çıkacak, anayasayı referandumsuz değiştirecek güce sahip olacaklar. Sine-i millet tuzaklaması, sine-i millet böyle el yapımı bomba gibi, siyasete sine-i millet tartışması tuzaklıyorlar. Bizim sine-i millet ara seçim doğurur, felaket doğurur. Mecliste kalıp ama erken seçim için her mücadeleyi yapmak lazım. Biz erken seçim için Meclis’te, meydanda, sokakta, her yerde en servet ve en net mücadeleyi veriyoruz, dozunu arttırarak devam edeceğiz. Erken seçime zorlamak vatanseverliktir. Sine-i milleti savunmak tuzağa düşmek, tuzağa çekilmektir. Onu o nedenle açıkladım.Sayın Genel Başkan aslında kendisi bu konuyu bilir, geçmişte de bu konuda itiraz eden değerlendirmeleri vardı. Ama maalesef sosyal medya odaklı birtakım arkadaşlar var, sayın genel başkanın iletişimine katkı sağlayan. Onlar sosyal medyadaki tansiyon üzerinden böyle bir paylaşım yaptılar herhalde. Sonra Sayın Genel Başkanın Fikret Bila’ya bir düzeltmesini gördüm. Benim de dediğim sine-i millet demek ara seçim doğurmasın, erken seçim istesinler demek istiyorum demiş. O doğru. O yeni tanımlamayı kabul edecek olursak, biz sine-i milletteyiz zaten. Genel Başkanımızın anlattığı gibi, erken seçimi zorlamak, vatandaşın sorunlarını konuşmak. Zaten milletin sinesindeyiz şu anda."
CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI
Partisinin cumhurbaşkanı adayı ile ilgili tartışmalar da sorulan Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:"CHP, seçime bugünden hazır durumda. Aday belirleme noktasında da en geniş mutabakatı sağlayacağız. Bizim 1,5 milyonu aşan üyemiz var. Ben kendim aday olmayacağım. Tek başıma aday olmayacağım gibi tek başıma aday da belirlemeyeceğim. Partinin yetkili organları var ama biz bunu en geniş mutabakatla yapacağız. CHP'nin aday sorunu yok, esas AK Parti'nin adayı kim? Erken seçim istemiyorlarsa Erdoğan aday olamıyor. Biz geç karşımıza diyoruz, hodri meydan diyoruz. Gelmeyip kaçıyorsa, kendisi aday olamayacak demektir. Biz adayımızı hemen ilan ederiz ama gelmeyip kaçıyorsa kendisi aday olmayacak demekse, kim aday olacak? Hangi damat, hangi İçişleri Bakanı, hangi güç odaklarının kendi içlerindeki? Hadi, birkaç aday söylesinler de dinleyelim."