İZSU’nun Kasım ayı olağan genel kurul toplantısının ikinci oturumunda 2024 bütçesi görüşülüyor. Görüşmeler sonucunda İZSU’nun 22 milyar 700 milyonluk 2024 yılı bütçesi oylanacak.
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (İZSU) Kasım ayı olağan genel kurul toplantısının ikinci oturumu gerçekleştiriliyor.İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirilen oturumda İZSU’nun 2024 mali yılı performans programı ve 2024 mali yılı bütçe taslağı görüşülüyor.İZSU’nun 22 milyar 700 milyonluk 2024 yılı bütçesi görüşmeleri devam ediyor. ÖZUSLU: VAR GÜCÜYLE ÇALIŞAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİMMeclisin başında konuşan Özuslu, “İzmir Pazar günü zor koşullar yaşadı. Hem deniz taşması hem yağmur... Normal olarak olması gerekenin çok üstünde bir yoğunlukla ve şiddetle İzmir’imize kendini gösterdi. Bu olağanüstü iklim koşullarına ve su yükselmesine, denizin taşmasına rağmen İzsu başta olmak üzere itfaiye teşkilatımız, Fen İşlerimiz, 1200 personelimiz canla başka şehrin sorun olan her yerinde görevlerinin başında olan herkese teşekkürü borç biliyorum. Böyle zamanlarda gerçekten de insanüstü gayretle İzmir halkının daha fazla mağduriyet yaşamaması için, mağduriyetleri anında ortadan kaldırmak için var gücüyle çalıştılar. Çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. KÖKLÜ: UMUYORUZ HEDEFLERDE SAPMA OLMAZGörüşmelerde söz alarak bütçeye ilişkin genel bilgi veren Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi Bülent Köklü, “2024 yılı gider bütçemiz, 22 milyar 700 milyon olarak hesaplanırken gelir bütçesi 16 milyar lira olarak hesaplandı. 6 milyar 700 milyon liralık fark borçlanmayla sağlanacak. 2024 yılında bütçede yatımına yönelik faaliyetlerin payı yüzde 50. Yani İZSU, bütçesinin yarısını 2024 yılında yatırımlara ayıracak. Zam oranımız yüzde 15 olarak hesaplandı. Enflasyon verileri ve beklentileri baz alınarak bütçemiz hesaplandı. Umuyoruz hedeflerde sapma olmaz” dedi.AYDIN: İZBB VE BÜTÜN BİRİMLERİ YARALARI SARMAK İÇİN GAYRET GÖSTERECEKİzmir hafta sonu yaşanan deniz taşması hakkında konuşarak sözlerine başlayan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Hafta sonu yaşadığımız olay her şeyin önüne geçti. Onunla ilgili değerlendirmeler yapacağım. Hava basıncının 1 milibarın üstüne çıkmasıyla oluşan deniz yükselmesi ciddi sorunlara yol açtı. Ev ve işyerleri, yollarımız, alt yapımız önemli ölçüde hasar gördü. Yaşana sorunların üstesinden gelmek için ilk andan itibaren İZSU v İzBB birimleri sahadaydı. Suyun deşarj edilmesiyle ilgili ciddi mesai harcadılar. Emeklerine sağlık. Yaşanan fırtına ve yağışla birlikte oluşan dalgalar deniz taşmasından meydana gelen suyun etkilerini daha da arttırdı. Ancak Karşıyaka Meclis Üyesi olarak söyleyebilirim ki; Karşıyaka’yla ilgili sevindiğimiz kısım oldu. 2 yıl önce Karşıyaka’da set yapılmıştı, görevini yerine getirdi. Başka alanlardan gelen su ciddi sorun yarattı. Hiç değilse yapılan set sayesinde etki az yaşandı. İzBB ve bütün birimleri yaraları sarmak için gayret gösterecek. Yapılacak tespitler sonucunda zarar görmüş yurttaşlarımıza sosyal yardım kapsamında çeşitli destekleri sağlayacağız. Deniz taşması ile ilgili çalışmalar da sürüyor. Gördük ki; yaşanan olayın etkilerini gidermek için yapmamız gereken çok iş var. Bu işleri sağlamak için İZSU 22 milyar 700 milyonluk bir bütçe sundu. Yüzde 50’sinden biraz fazlası yatırıma ayrıldı. Tıpkı İzBB gibi İZSU bütçesi de yüksek yatırım öngörüyor. Şehrin sorunlarını gidermek için ilerleme sağlıyor” diye konuştu.“GİDEREK KUTUPLAŞAN SİYASET ANLAYIŞI…”Kutuplaşan siyaset dilinin sorunların doğru zeminde tartışılmasını önlediğini söyleyen Aydın, “Yaşanan deniz taşkınıyla ilgili olarak bir hususu daha dile getirmek isterim. Giderek kutuplaşan siyaset anlayışı ve tartışma zihniyeti sorunları doğru zeminde tartışmamamızı önlüyor. Mesela Cuma günü bu mecliste başkan yaşanan tartışmaya atfen çöp toplanır, çukur kapatılır, çamur kurutulur dedi. Bu tamamen o günkü konuyla ilgili olmasına rağmen bu konuşma haberci olduğu iddia eden bir site konuşmayı ‘Tunç Soyer’den İzmir’de yaşanan su baskınları ile ilgili açılama’ diye verdi. Elbette bunun pek çok kötü örnekleri olabilir. Biz sorunlarımızı doğru zeminde tartışmazsak, sen şunu yaptın yapmadın diye bakarsak o zaman verim elde edemeyiz. Elbette İZSU ve İzBB’nin yaptıklarını eksik bulmak ve tartışmak herkesin hakkıdır. Biz de zaten daha iyisini yapmak için çaba sarf ettiğimiz söylüyoruz. Ancak bu tartışmayı böyle aldığınızda gösterilen emeklere haksızlık olmuş olur. Daha da önemlisi sorunu nerde olduğunu algılayamazsak çözümü de bulamayacağınız demektir. Kemeraltı’nda çalışmaların bittiği yerde yaşanan yağışlar sonrası sorun yaşamadık. Ancak sorunların çözülmediği yerlerde bu sorunların çözüldüğünü söyleyemeyiz. İzBB’nin temin edilen suyu dağıtma ve buradan elde edilen atık suyu bertaraf etme yükümlülüğü var. Geçen yıl yapılan bütçe komisyonunda da belirttim. Geçen yıl İzmir'in içme suyunun yüzde 15’ini yeraltından kendi temin ettiğin sadece yüz de 45’ının barajlardan geldiğin söyledik. Bu yıl bu rakama yüz de40’a düştü. Ankara’da içme suyunu yüze 98’i, İstanbul'dan yüzde 99’u barajlarda kaynaklanıyor. Biz yeraltından temin etme konusunda ciddi bir enerji kullanmış oluyoruz. Bu da maliyetlere yansıyor. 81 ilde tüm su ve kanalizasyon idareleri İSKİ için çıkarılan kanunla yönetiliyoruz. Hukuki altyapı tüm faaliyetlerin doğru yönetilmesi konusunda çok önemli. Maliyetleri azaltmak için bize ve hükümete düşen görevler var. Hükümete düşen su idaremiz elektrik kullanıyor ve bunu sanayi tarifesine göre alıyor. Yani sanki fabrika ödüyor gibi elektrik alıyor. Kamu kurumlarına ise resmi tarifeden hepimizin kullandığı tarifenin çok altından veriyor. Tüm su idarelerimiz kamu kuruluşu ve suyun yönetimi dağıtımı için kullandığı elektrik için sanayi tarifesi ödememelidir. Bize düşen konu ise enerji maliyetlerini azaltmak için yenilenebilir enerji miktarını daha fazla artırmamız lazım. Suyun maliyetini azaltmak için hep birlikte çalışmalıyız. Suyun maliyetinin altında fiyatla satılmıyorsa maliyetini azaltmak zorundayız. Orta vadede ise su ve kanalizasyon idaresi için daha iyi bir yasal altyapıya ihtiyacımız var” dedi.“DAHA FAZLA ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ”Aydın son olarak ise şu ifadeleri kullandı;Bu yıl bütçemizin 22 milyar 750 milyonluk kısmını yatırıma ayırdık. 3 milyar 600 milyon TL’si içme suyu ile ilgili yatırımlara. 4 yılda 3 bin 90 kilometre şebeke suyu inşaatı yaptık. Bu da maliyet konusunda bize önemli bir yol aldırdı. Maliyetleri yükselten bir diğer konuda suyu dağıtırken kayıp kaçak oranlarının olması. İzmir’in dirençliliğini artırmak hepimizin temel sorunudur. Bu sorumluluğu yerine getirmek için daha fazla çalışmak zorundayız. Bu konuda da İZSU 2024’de daha fazla çaba sarf etmek adına yüzde 50’si yatırımlara ayrılmış bir bütçe ile karşımızda.”HIZAL: ANLAYIŞ DEĞİŞMEDİĞİ MÜDDETÇE BU SORUNLARA KATLANARAK DEVAM EDİYORİsimlerin değiştiğini ancak anlayışın değişmediğini, sorunların giderek büyüdüğünü ifade eden AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Sizler tarafından hazırlanan ama bizler tarafından kullanılacak bütçe için çok eleştiri ortaya koymayacağım, genel faaliyetleriniz hakkında konuşacağım. İki gün önce şehrimizde meydana gelen ve kıyı bölgesinde deniz taşması nedeniyle mağduriyetler yaşayan tüm İzmirli vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Umarım kısa sürede bu hadisede yara görmüş insanlarımızın yaralarını saracağımızı temenni ediyorum. İZSU çoğunlukla yapmış olduğu yatırımlarını yerin altına yapıyor. Çok fazla görmediğimiz ama dönem dönem hissettiğimiz yatırımları yapıyor. Tunç Soyer biz son 4,5 yıllık dönem boyunca yerin altına yatırım yaptık diyor. Şehrimizdeki bir takım sorunları da beraber yaşadık. Ne kadar yeterliydi ne kadar doğru yapıldı diye uzun uzun konuşmanın esprisi yok. Sokağa çıktığınızda belli dönemlerde bu yatırımların çok da yeterli olmadığını görüyoruz. İzmir’de bir alt yapı sorunu var. Kanalizasyon ve yağmur suyu ayrıştırma problemi var. Ne kadar bittiği iddia edilse de dönem dönem artış gösteren koku problemi var. Kayıp kaçak oranlarının düştüğü söylense de bu problem hala var. Derelerle ilgili bir takım sorunlar var. Çevresel problemler var. Yüksek fiyatlı Türkiye’deki en yüksek su ücretini İzmir’in ödediğini iliyoruz. Bu sorun bugünün sorunu da değil, onu da biliyor ve görüyoruz. Koku problemi Tunç Soyer göreve gelmeden de vardır. 15 yıl önce kanalizasyon ile su ayrıştırma sorunu vardır. 25 yıl önce çevresel sorunlar var mıydı, vardı. Demek ki isimler değişiyor ama anlayış değişmediği müddetçe bu sorunlara katlanarak devam ediyor. Bu sorun bugünün sorunu olmadığını biliyoruz. Ama bu sorun CHP iktidarının yerel sorunu. Temelde yaptığımız itiraz ve eleştiri de tam olarak bu” dedi.“SORUNU ZAMANINDA ÇÖZMEK ZORUNDASINIZ”İZSU’nun sürekli yatırım yapmak zorunda olduğunu belirten Hızal, “Alt yapı gibi önemli ve temel sorunların çok kısa sürede ortadan kaldırılamayacağını biliyoruz. Bunu da farkındayız. Eleştirimiz son 4,5 yılda, fotoğrafın büyüğünde son 25 yılda bu sorunların ortadan kaldırılması için gerekli iradenin ortaya konulmadığıdır. Hiç bir şey yapmadınız demeyeceğim ama net bir sorunu en baştan alıp neticelendirmek adına ortaya bir irade koymadınız. Bu sorunları çözmediğiniz takdirde geri dönülmesi zor şeyler çıkıyor. 4. Faz inşaatını 10 yıldan uzun süre tamamladığınız o tesis körfezi daha çok kirletir. Ve bunu temizlemek zorunda kaldırırsınız ya da temizlemek zorunda kalırız. O sorunu zamanında çözmek zorundasınız. Demek ki İZSU bir saniye bile zaman kaybetmeksizin sürekli yatırım yapmak zorunda. İZSU’nun diğer kurumlardan temel farkı da bu” şeklinde konuştu.“DOĞRU BİLGİ VERMEYECEK İZMİRLİLERİN YANILTILMASINA SEBEP OLDU”Samimiyet üzerinden eleştirilerine devam eden Hızal, “Bu samimiyet testine Tunç Soyer körfezde başladı. Körfezin kirliliğini birçok nedeni var. Onlarca nedeni sayabiliriz. Tunç Soyer göreve başladığında ben 3 yıl sonra körfezde yüzeceğim dedi. Bu meclis salonunda söyledi. Şimdi samimiyet testi başlıyor. Körfezin temizlenmesi konusunda ilk başlarda ben temizleyemem, durumum yok dedi. Körfez kendi kendine temizleniyor dedi. Hiçbir bilimsel dayanağı yok, bir takım akıl hocalarından bunu aldı ve dedi. Baktı ki bu iş olmuyor, ‘körfezi biz kirletmiyoruz’ dedi ve kirliliği Gediz’in dağlarında aradı. Ama başkan Gediz’in körfeze karışmadığını bilmiyor olamaz. Gidip Gediz Dağlarına çıktı. Ama şov peşinde koştu. Maksat şov olunca sonuçlar bu olur. Körfezde yüzeceğim ifadesi samimi olmadığı gibi körfezi temizleyeceğim ifadesi de samimi değildir. ‘Ben körfezde yüzüyorum ve sözümü tuttum’ dedi. Bu Tunç Bey’in yüzdüğü yer. Sayın Başkan Güzelbahçe’de yüzdü. Sayın Başkan burada 25 yıldır yüzülüyor zaten. Bu İzmirlileri kandırmaktan başka bir şey değildir. Samimiyet tam olarak budur. Burada da bir tiyatro oynandı. 4,5 yıl boyunca İzmirlilere doğru bilgi vermeyecek İzmirlilerin yanıltılmasına sebep oldu” diye konuştu.“AFETLER ÜZERİNDEN SİYASET DİLİ GELİŞTİRMEYECEĞİZ”Yağmur suyu ile kanalizasyın sularının ayrıştırılmaması Körfezi kirlettiğinin altını çizen Hızal, “İzmir körfezinin kirliliğinin nedenlerinden bahsettim ama temel kirlilik nedenlerinden bir tanesi İzmir’deki ayrıştırmanın tam ve yeterince yapılmamış olması. Yağmur suyu ile kanalizasyon hattın tam zamanında ayrıştırma olmamasından kaynaklı. Afetler üzerinden siyaset dili geliştirmeyeceğiz. Dün yaşanan büyük bir afetti. Afetin yaşanmasının hemen arkasından İZSU’nun ve İzBB’Nin emekçilerinin ne kadar yürekten ve fedakarca emek verdiklerini de farkındayız. Siyaseti bu dille yapmayacağız ama bize bunu yapmayın diyen Tunç Soyer bize Türkiye’de yaşanan büyük afetten sonra depremin ikinci gününde ‘burada devlet yok’ diyerek bir siyaset dili ortaya koydu. Tunç Soyer devletin bir unsuru olarak oraya gitmişti. Aynı hatayı ben yapamayacağım ama eleştirilerimi elbette ki ortaya koyacağım. Bu altyapıdan Aziz Bey'de sorumlu, Büyük kanal projesi gibi devasa projesindeki boru çaplarını külten belediye başkanları ve yöneticileri de sorumlu, Tunç Soyer ve Aziz Bey döneminde süt düzey yöneticileri olan ve şu an aday olmak isteyen bürokratlar da sorumlu" diye konuştu.“İZMİR’DE HER YAĞAN YAĞMUR SONRASI SULAR TAŞIYOR”CHP listelerinden seçilen İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen’in sosyal medya paylaşımına da değinen Hızal, "Altyapının sorumlu olduğunu sadece ben değil herkes söylüyor. Dün sizin listelerinizden TBMM’ye girmiş bir milletvekili bir paylaşım yaptı. Bu örneği niye verdim? Ben altyapı, kanalizasyon, yağmur suyu problem dediğimde AK Parti meclis üyesisin diyorsunuz. Ben daha objektif yorum yapmış olduğunu düşündüğüm bir siyasetçinin paylaşımını söylüyorum. Sizlerle birlikte seçim kampanyası yürütmüş bir arkadaş. Bu altyapı sorununu aslında Tunç Bey’de itiraf ediyor. 25-30 yıldır yapılmayanları yapıyoruz diyor. 25 yıldır bu şehri CHP yönetiyor. Şimdi de CHP’li belediye başkanı bunların yapılmadığını itiraf ediyor. İzmir’de her yağan yağmur sonrası sular taşıyor, sular basıyor" ifadelerini kullandı.“ARITMA TESİSLERİNİN BİR KISMI KAÇAK”Arıtma tesisi konusundaki sorunlara dikkat çeken Hızal, "Arıtma tesisi sayımız çok. Arıtma meselesinde lider olmanızın temel sebebi boşa arıtma yapmanız. Dün milyonlarca metreküp deniz suyunu ve yağmur suyu arıttınız. Sonra da biz lideriz. Asıl arıtmanız gereken miktar kullanılmış su. Siz yağmur suyu ve kanalizasyon altyapısı yapmazsanız taşan denizi de artırırsınız sonra lideriz dersiniz. Bazı arıtma tesislerinin arıtmama tesisi. En başta Çiğli Arıtma Tesisi. Bu tesisin 4'ncü faz inşaatını 10 yıldır yapamadınız. Sayıştay raporlarında diyor ki siz tesisi için kredi aldınız, ihalesini bile yapamadınız ancak parayı bile sahip çıkamadınız. Parayı TL'ye çevirdiniz yaklaşık 82 milyon civarında paraya sahip çıkamadığınız için kurumu zarara uğrattınız. Bunu 25 yıldır kenti yöneten CHP'li belediye ekipleri yapıyor. Tesisin yapıldığı günden bu güne revize edilmediğini söyleyen kim? Tunç Soyer. Şu an yapılan revizyon oranı yüzde. Hadi yüzde 10 olsun. Paranın da bir kısmını vermişsiniz. Revizyon da yok. Çiğli arıtma tesisi hala körfeze kirlilik akıtıyor. 200 milyon bedelle devilasyon kanalı açacağız demişsiniz ancak bu da yapılmamış. Çiğli açıklarına deşarj ediliyor arıtılmayan su. Bu bir çevre, altyapı sorunudur. Ancak bütçede doğru yatırımı yüzde 10 olarak belirlerseniz bunlara çözüm getiremezsiniz. Geçen bütçe görüşmelerinde de söyledik. Arıtma tesislerinin bir kısmı kaçak. İzinleri alınmamış" dedi.“İZMİR’DE CİDDİ BİR ÇEVRE FELAKETİ YAŞANDI UZUN YILLAR”İzmir'de çevre felaketi yaşandığını belirten Hızal, "İzmir’de ciddi bir çevre felaketi yaşandı uzun yıllar. İzBB, İZSU eliyle İzmir'in en kıymetli alanlarına çamur döküldü. Çiğli Atıksu tesisinden çıkan çamurlar, tesis çevresindeki alana döküldü. Bunu miktarı 2,5 milyon metreküp. İzmir ölçeğinde bir belediye 25 yılda bu kadar arıtma tesisi yaptık diye övünen belediyenin bir çamur kurutma tesisi olmaz mı? Bu beceriksizlik değil de nedir? Bir çamur kurutma tesisi yapıp, sonra yakıp onaramamak beceriksizlik değil de nedir? Şu an çamurlar orada duruyor. Anlık tesisten çıkan çamurları da Manisa tarafındaki bir kurutma tesisine götürüyorlar ve yıllık 300 milyon TL’nin üstünde bir kurutma bedeli ödüyorlar. Sonra tabii ki Türkiye'nin en pahalı sularından birini İzmirlilere kazandırırsınız. Söz söylemek vaat vermek ve bunları yerine getiriyoruz demek samimiyet gerektirir. İZSU 4,5 yılda kaç yenilenebilir enerji santrali yaptı?" ifadelerini kullandı.“YAĞMUR HASADI DA CİDDİ BİR İŞTİR”Yağmur suyu hasadı projesine yönelik eleştirilerini dile getiren Hızal, "Yağmur suyu hasadı ile ilgili binlerce depolar dağıtıldı. Bunlara fizibilitesini doğru yapılmadığını düşündüğümüz için oy çokluğu verdik. Bu yapılırken bile İzmir yağmur rejiminin tam olarak doğru yapılmadığını düşünüyorduk. Yağmur hasadı da ciddi bir iştir. Sünger kent denilen kent su geçirgenliği olan asfalt ve kaldırımların yapılması demektir. Bunu yaparken bunları yapması gereken İZSU ne yaptı?" diye konuştu.“BENLE BU POLEMİKLERE GİRMESİN”Geçtiğimiz oturum CHP'li meclis üyesi tarafından yöneltilen 'dava açacağım' sözlerine yanıt veren Hızal, "Geçen meclis toplantısında bir meclis üyesi arkadaşımız benle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söylemişti. Bunu bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Kendisine tavsiyem olacak. Savcılığa gidecek ise İZSU’da birkaç yıl önce yapılmış hırsızlık hadisesi var. İZSU’nun bazı depolarında çok yüklü miktarda sayaç ve çelik malzemesi hırsızlık meselesi var. Bunu tespit eden tutanak tutan güvenlik görevlisi işten çıkartıldı. Benim hakkımda dava açacak arkadaş o dava dosyasına da vaksın. Hem işten el çektirdiğiniz ve şu an hukuk mücadelesi veren personel arkadaşların hukuk mücadelesinin ne noktada olduğunu inceleyin isterseniz. Önümüzdeki seçimlerde CHP kazanırsa Özgür Bey istifa eder mi denildi. Benle bu polemiklere girmesin isterse. Ama Tunç Bey ile girebilir. Özgür Özel genel başkan olursa aday olmayacağım diyen Tunç Soyer. Biz İzmir'de toplanmayan çöpleri, kapatılamayan çukurları, kurutulamayan çamurları konuşuyoruz. Başkan çıkar çöp toplanır ama toplatılmamış, çukur kapatılır ama kapatamamışsınız, çamur toplatılır ama 2,5 milyon metreküp çamur orada durur" ifadelerini kullandı.ÖZUSLU: İDDİALAR GERÇEĞİ YANSITMIYORHızal’ın Soyer hakkındaki sözleri sonrası söz alan Başkanvekili Mustafa Özuslu, "Sayın Kılıçdaroğlu aday olmazsa aday olmayacağım dediğini söyledi Sayın Hızal. Ancak başkanımızın böyle bir beyanı yoktur. Sayın Hızal samimiyet kavramı üzerine vurgu yaptı fazlasıyla. Ancak herhangi bir kanıta dayanmayan, herhangi bir kanıta dayanmayan sözün meclis kürsüsünden söylenmesini doğru bulmam. İddialara doğru değil" dedi.UMUTLU: ALİAĞA'DA GİRERKEN İZSU'DA NİYE GİRMİYORLAR?MHP Grup Başkanvekili Cüneyt Umutlu, müteahhitlerin İZSU'ya güvenmediğini belirtirken, "Geçtiğimiz günlerde afette zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. CHP Grup Başkanvekilimiz arıtılan suların çiftçilere verildiğini söyledi. Ben arıtma tesisinden Bakırçay'a akan görüntü göstersem size birkaç gün yemek yiyemezsiniz. O kadar kirli bir su var ki... Bakırçay'dan sulama yapan çiftçilerin motorları tıkanıyor. 300 kilometrelik yağmur suyu kanalları nerede yaptınız çok merak ediyorum. AAA kredi notumuz var. 16 milyar TL'ydi sanırım borçlanma limitimiz. Peki, ihale yapıyoruz ihalemize müteahhitler katılmıyor. Ödemelerimizi düzenli yapmıyoruz, gerçekçi şekilde ihalelere çıkmıyoruz. Sonra müteahhitler alacaklarını tahsil etmek için hatırlı aracılar bulmaya çalışıyor. Kağıt üzerinde olanlarla gerçekler farklı. Aliağa Belediyesi'nin yaptığı ihalelere katıldılar ancak İZSU'nun yaptığı ihalelere niye girmediler? Çünkü güvenmiyorlar” diye konuştu.SEVİNÇ: VATANDAŞLARIMIZA GEÇMİŞ OLSUNİYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise İZSU’nun gece gündüz çalıştığına dikkat çekerken, “Dünyanın en gelişmiş başkentleri ve ülkelerinde çok şiddetli yağmurlar sonrası taşkınlar ve su baskınları kaçınılmaz olmaktadır. İklim değişikliği etkisini son dönemlerde ülkemizde olumsuz sonuçlarını yaşamaktadır. Burada esas mesele biriken su birikintilerinin çekilmesidir. Çok düşük kotlarda kalan binalar bu durumlardan daha çok etkilenmektedir. Dileğim bu tür olumsuzluklardan hiçbir kentin maruz kalmamasıdır. İzmir’de yaşanan durumdan dolayı da vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 1980’li yıllara kadar İzmir’imizde merkez bölgede 14 belediyemiz vardı. Bunların her biri kendi bütçelerinde kanallarını yapıp içe sularını temin etmekteydi. 30 ilçenin kanal, içme suyu ve ulaşım altyapısı 1984’de büyükşehir olması sonrası yeniden altyapı planlaması ele alınmış ve çevredeki belediyelerin birçoğunda gecekondu yapılar vardı ve çoğunda kanal altyapısı yoktu. 1984'lü yıllarda ilk defa planlı şekilde kanal altyapısı İzBB Fen İşleri tarafından yönetilmekteydi, içme suyu altyapısı ESHOT tarafından yönetilmekteydi. 1987'de ise İZSU kuruldu. İZSU Genel Müdürlüğümüz 30 ilçede içme suyu ve kanal altyapısının ayakta tutmak için gece gündüz çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
Ekonomi
Yayınlanma: 27 Kasım 2023 - 20:54
İZSU'ya 22 milyarlık dev bütçe
İZSU’nun Kasım ayı olağan genel kurul toplantısının ikinci oturumunda 2024 bütçesi görüşülüyor. Görüşmeler sonucunda İZSU’nun 22 milyar 700 milyonluk 2024 yılı bütçesi oylanacak.
Ekonomi
27 Kasım 2023 - 20:54