Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, bir takım ziyaretlerde bulunmak üzere İzmir’e geldi. Genel Başkan Baş, TİP Çiğli Belediye Başkan Adayı Doç. Dr. Orhan Akıncı ev sahipliğinde gerçekleştirilen halk buluşmasına katıldı. Buluşmada konuşan Baş ve Akıncı, önemli açıklamalarda bulundu.
BAŞ: NEDEN TİP’İN SESİNİN DUYULMASINDA RAHATSIZ OLUYORLARMuhalefet seslenen TİP Genel Başkanı Baş, “Seçimde TİP vatsa umut var heyecan var. Türkiye’de basın medya gazeteler televizyonlar paylaşılmış durumda. İster yandaşlar ister muhalifler… Hiçbir televizyonda sendika yoktur. Onlar TİP’in sesini kısmaya çalıştılar. Biz bir televizyon kanalına gittiğimizde soruyoruz; senin sendikan var mı diye. Patron koltuğunda oturanlar korkmaya başlıyor. Sorumuz şu; neden TİP’in sesinin duyulmasında rahatsız oluyorlar? Ülkeyi 22 yıldır yöneten siyasi iktidar var. Temel özellikleri şudur; bu iktidar tarihe yoksulların, emekçilerin halkın, kadınların, gençlerin düşmanı olarak geçecek. Sarayın penceresinden baktığınızda her şey pespembe. Türkiye’de muhalif siyasetçilerde nasıl yoksullaştığımız anlatıyorlar. İşsizliği, enflasyonu anlatıyorlar. Biz bunu zaten yaşıyoruz bunu bize anlatmayın. Buradan nasıl kurtulacağımızı nedeni nedir onu anlatmamız lazım. Bizim yoksulluğumuzun nedeni Türkiye’de hak etmeden zengin olanlar yüzündendir. Biz bu ülkenin emekçileri, yoksulları bizler her gün daha fazla çalışmak zorundayız. Eskiden 8 saat çalışanlar vardı. Sonra 10-12-14-16 saat çalışıyoruz ne karnımız tok en huzurumuz ne de güvenli geleceğimiz var. Bütün siyaset sistemi zengini daha zengin etmeye, bizleri daha yoksul kılmaya kitlenmiş” şeklinde konuştu. YA MÜŞTERİ OLMAYI YA DA YURTTAŞ OLMAYI TERCİH EDECEKSİNİZVatandaşların yurttaş ve ya müşteri olmak arasında seçim yapacağını ifade eden Baş, “Paranın öteki tarafı var. İki yüzlüdür para biliyorsunuz. Halkın bunların karakterini bildiğini güvenen tembel muhalefet anlayışı var. Türkiye’nin neresine giderseniz gidi. TİP siyaset sahnesine güçlü şekilde çıkmışsa… Bizi mutlu eden şey var. Muhalefet yarıştığımız yerlerde kendilerini ne kadar devrimci olduğunu söylüyorlar. Bizim sayemizde devrimciliğini hatırlayanlara günaydın diyoruz. siyaset ilke ve duruş işidir. Biz bu seçimde en çok nerede AKP’nin, MHP’nin oyu 60-70-80 ise kazanırım mıyız kazanamaz mıyız diye düşünmeden. Burası Tayyip Erdoğan’ın çiftliği olmayacak diye karşısına geçtik. Kaleleri olarak gördükleri yerlerde elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. Türkiye’de bu yerel seçimlerde siyasete ilke getirelim. İlkeli siyaseti güçlendirelim. Çiğli’ye gelip biz de devrimciyiz diyenlere sorun; Çiğli’de Deniz Gezmiş diyorsun da Konya’da neden Erbakan diyor4sun? Devrimcilik solculuk her yer ve her zaman inandığının çizgiden söyleyebilmektir. Biz her yerde solcuyuz, devrimciyiz, halkçıyız. 25 yıldır yönettiğin belediyeyi sen biri katılıyor diye kaybediyorsan kusura bakam ama halkın desteğini alkışını kazansaydın. Ülkede düzen siyaseti var. Bu anlayış bizleri hepimizin vatandaş olarak anlayış değil; biz genel seçimlerde seçmen oluyoruz, yerel seçimlerde müşteri oluyoruz. ‘Devleti bir şirket gibi yöneteceğim’ demişti Tayyip Erdoğan, şimdi belediyelerin yüzde 99’u vatandaşı müşteri olarak görüyor. Halkın temel ihtiyaçlarını halka satarak belediyeye kar ettirmeye çalışıyor. Bizim bu seçimde dilediğimiz ayrım şudur; ya müşteri olmayı ya da yurttaş olmayı tercih edeceksiniz. Biz yurttaş olmayı teklif ediyoruz” dedi.
BİZ KARŞIMIZDA DENEYİMLİ MUHALEFET İSTİYORUZTayin edilen adaylara karşı olduklarını ifade eden Baş, “Genel merkezde tayin edilen adayları reddetmeye davet ediyorum. Çiğli halkı biz Orhan Beyi başkan olarak görmek istiyoruz dedi ve bizde onu aday yaptık. Siyasi partiler halkın talebini dinleyecek ve gereği neyse onu yapacak. Bizim yapmaya çalıştığımız şey bu yeni tarzı hayata geçirmek. Biz sizi 5 yıldan bir sandıktan görmek istemiyoruz. Biz tek adam rejiminden bıktık, belediyelerde tek adamlıktan bıktık. Bizi çeşitli biçimlerde ayrıştırmaya çalışıyorlar. Çiğli’den bütün emekçilere sesleniyorum; daha önce hangi siyasi partiye oy verdiğiyle ilgilenmiyoruz. Biz bu kutuplaştırıcı siyasette tembelleştirici tarzla işimiz var. Aynı şey muhalefet elindeki belediyelerde de geçerli. Bu tembel muhalefet anlayışını artık tatile çıkarmamız lazım. CHP 22 yıldır Türkiye’de muhalefet yapıyoruz. Biz karşımızda deneyimli muhalefet istiyoruz. Çiğli’de de onlara muhalefet edeceğiz” diye konuştu.
AKINCI: YÜZLERCE AFİŞİMİZ SÖKÜLDÜPankartlarının yırtılıp toplatıldığını söyleyen Akıncı, “Sahada seçim heyecanı yok, sakin gidiyor. Soruyoruz insanların umudu kalmamış, çaresizler, umutlarını yitirmişler. Bu sistemin değişmeyeceğini düşünüyorlar. Birçoğu sandığa gitmeyi düşünmüyor. Gitsek de bir şey değiştiremeyiz diyorlar ama biz farklı düşünüyoruz. Biz teslim olmayacağız. Düzen ve rant partilerine teslim olmayacağız. Sandığa giderek siyasete küsmeyerek onlara var olduğumuzu göstereceğiz. Eşit şartlarda yürümeyen bir seçim sistemi var. birisi yerelde iktidar birisi genelde iktidar. Bulundukları mevkilerin avantajlarını kullanarak bize karşı yarışıyorlar. Biz hazineden ardım bile almıyor4uzç öz kaynaklarımızla ayakta durmaya çalışıyoruz. Böylesine eşitsiz bir ortamda öz olanaklarımızla yaptığımız afiş ve pankartlar kırılıyor, yok ediliyor. Yüzlerce afişimiz söküldü. Ama batkıları ki halk tepki gösteriyor sökmekte çareyi buldular. Bunu yapanlar sıradan halk eğil. Bizden korkanlardır. Diğer taratan bunlar biz halktan, hukuktan, adaletten yanayız diyorlar. Ama bizim hakkımızı ve hukukumuzu yiyorlar. Bunlar bugün böyleyse yarın iktidara geldiklerinde neler yapmazlar neler” dedi. PANKARTLARIMIZI YIRTARAK BİZİ YILDIRAMAYACAKLARINI ANLADILARHakkında çıkan iddialara cevap veren Akıncı, “Aranızda belediye çalışanı, kamu çalışanı yoktur. Benim öz yeğenim bile buraya gelemedi. Bizim fotoğraflarımızı çekip fişliyorlar diyorlar. Bizleri yalnız bırakmak için uğraşıyorlar. Bizler yalnız değiliz, yanımızda sizler varsınız, halk var. Son günlerde bizim pankartlarımızı yırtarak bizi yıldıramayacaklarını anladılar. Bu sefer de algı operasyonu yapmaya başladılar. Orhan Akıncı başka bir partiyle gizli pazarlıklar yapıyor, son anda çekilecek diyorlar. Hayır. Ben kimseyle pazarlık yapmadım yapmam ve adaylıktan a çekilmem. Gizli bir ajanlığım yoktur. O yüzden seçimden kaçmayın, sandıktan kaçmayın. Bizim silahımız paramız değil oyumuzdur. Oyumuza sahip çıkalım. Onları gücü zulmü varsa halkımızın da oyu vardır. O oylarla onları öyle bir tokatlayacağız ki geldikleri gibi göndereceğiz” diye konuştu. BAŞKA BİR ÇİĞLİ MÜMKÜNDÜRAkıncı son olarak ise; “25 yıldır Çiğli’de iktidar olanlar, 21 yıldır Türkiye’de iktidar olanlar Çiğli’ye yatırım yapamadı. Çiğli büyük bir köy olarak kaldı. Çeyrek asırdır Çiğli’yi yönetenler şimdi ‘Çiğli zamanı’ diyorlar. 25 yıldır yönettiğin bir yeri yönetemiyorsun ama Çiğli zamanı deyip 5 yıl daha istiyorsun. Peki, 25 yılı neden harcadınız? O zamanlar kimin içindi? Çiğli’ye yapamadığınız hizmeti kime yaptınız, Çiğli yeni mi aklınıza geldi? Çiğli’nin geri kalmışlığına imza atanlar neden olanlar Çiğli’yi tekrardan düzeltemezler. Onlar tekrar düzeltmek için aday olamazlar. Ancak biz düzeltebiliriz. 25 yıldır Çiğli’ye hizmet yapmayan insanlar aday olsa 5 yılda düzeltebilirler mi? Aynı partilere tekrar yer vererek değişimi sağlayabilir miyiz? Başka bir Çiğli mümkündür. Herkesin mutluluk içinde yaşayacağız bir Çiğli mümkündür. Bunu ancak Türkiye İşçi Partisi sağlayabilir. Buna inanabilirsiniz. 31 Martta değişime hazır mısınız?” dedi.
BAŞ: NEDEN TİP’İN SESİNİN DUYULMASINDA RAHATSIZ OLUYORLARMuhalefet seslenen TİP Genel Başkanı Baş, “Seçimde TİP vatsa umut var heyecan var. Türkiye’de basın medya gazeteler televizyonlar paylaşılmış durumda. İster yandaşlar ister muhalifler… Hiçbir televizyonda sendika yoktur. Onlar TİP’in sesini kısmaya çalıştılar. Biz bir televizyon kanalına gittiğimizde soruyoruz; senin sendikan var mı diye. Patron koltuğunda oturanlar korkmaya başlıyor. Sorumuz şu; neden TİP’in sesinin duyulmasında rahatsız oluyorlar? Ülkeyi 22 yıldır yöneten siyasi iktidar var. Temel özellikleri şudur; bu iktidar tarihe yoksulların, emekçilerin halkın, kadınların, gençlerin düşmanı olarak geçecek. Sarayın penceresinden baktığınızda her şey pespembe. Türkiye’de muhalif siyasetçilerde nasıl yoksullaştığımız anlatıyorlar. İşsizliği, enflasyonu anlatıyorlar. Biz bunu zaten yaşıyoruz bunu bize anlatmayın. Buradan nasıl kurtulacağımızı nedeni nedir onu anlatmamız lazım. Bizim yoksulluğumuzun nedeni Türkiye’de hak etmeden zengin olanlar yüzündendir. Biz bu ülkenin emekçileri, yoksulları bizler her gün daha fazla çalışmak zorundayız. Eskiden 8 saat çalışanlar vardı. Sonra 10-12-14-16 saat çalışıyoruz ne karnımız tok en huzurumuz ne de güvenli geleceğimiz var. Bütün siyaset sistemi zengini daha zengin etmeye, bizleri daha yoksul kılmaya kitlenmiş” şeklinde konuştu. YA MÜŞTERİ OLMAYI YA DA YURTTAŞ OLMAYI TERCİH EDECEKSİNİZVatandaşların yurttaş ve ya müşteri olmak arasında seçim yapacağını ifade eden Baş, “Paranın öteki tarafı var. İki yüzlüdür para biliyorsunuz. Halkın bunların karakterini bildiğini güvenen tembel muhalefet anlayışı var. Türkiye’nin neresine giderseniz gidi. TİP siyaset sahnesine güçlü şekilde çıkmışsa… Bizi mutlu eden şey var. Muhalefet yarıştığımız yerlerde kendilerini ne kadar devrimci olduğunu söylüyorlar. Bizim sayemizde devrimciliğini hatırlayanlara günaydın diyoruz. siyaset ilke ve duruş işidir. Biz bu seçimde en çok nerede AKP’nin, MHP’nin oyu 60-70-80 ise kazanırım mıyız kazanamaz mıyız diye düşünmeden. Burası Tayyip Erdoğan’ın çiftliği olmayacak diye karşısına geçtik. Kaleleri olarak gördükleri yerlerde elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. Türkiye’de bu yerel seçimlerde siyasete ilke getirelim. İlkeli siyaseti güçlendirelim. Çiğli’ye gelip biz de devrimciyiz diyenlere sorun; Çiğli’de Deniz Gezmiş diyorsun da Konya’da neden Erbakan diyor4sun? Devrimcilik solculuk her yer ve her zaman inandığının çizgiden söyleyebilmektir. Biz her yerde solcuyuz, devrimciyiz, halkçıyız. 25 yıldır yönettiğin belediyeyi sen biri katılıyor diye kaybediyorsan kusura bakam ama halkın desteğini alkışını kazansaydın. Ülkede düzen siyaseti var. Bu anlayış bizleri hepimizin vatandaş olarak anlayış değil; biz genel seçimlerde seçmen oluyoruz, yerel seçimlerde müşteri oluyoruz. ‘Devleti bir şirket gibi yöneteceğim’ demişti Tayyip Erdoğan, şimdi belediyelerin yüzde 99’u vatandaşı müşteri olarak görüyor. Halkın temel ihtiyaçlarını halka satarak belediyeye kar ettirmeye çalışıyor. Bizim bu seçimde dilediğimiz ayrım şudur; ya müşteri olmayı ya da yurttaş olmayı tercih edeceksiniz. Biz yurttaş olmayı teklif ediyoruz” dedi.
BİZ KARŞIMIZDA DENEYİMLİ MUHALEFET İSTİYORUZTayin edilen adaylara karşı olduklarını ifade eden Baş, “Genel merkezde tayin edilen adayları reddetmeye davet ediyorum. Çiğli halkı biz Orhan Beyi başkan olarak görmek istiyoruz dedi ve bizde onu aday yaptık. Siyasi partiler halkın talebini dinleyecek ve gereği neyse onu yapacak. Bizim yapmaya çalıştığımız şey bu yeni tarzı hayata geçirmek. Biz sizi 5 yıldan bir sandıktan görmek istemiyoruz. Biz tek adam rejiminden bıktık, belediyelerde tek adamlıktan bıktık. Bizi çeşitli biçimlerde ayrıştırmaya çalışıyorlar. Çiğli’den bütün emekçilere sesleniyorum; daha önce hangi siyasi partiye oy verdiğiyle ilgilenmiyoruz. Biz bu kutuplaştırıcı siyasette tembelleştirici tarzla işimiz var. Aynı şey muhalefet elindeki belediyelerde de geçerli. Bu tembel muhalefet anlayışını artık tatile çıkarmamız lazım. CHP 22 yıldır Türkiye’de muhalefet yapıyoruz. Biz karşımızda deneyimli muhalefet istiyoruz. Çiğli’de de onlara muhalefet edeceğiz” diye konuştu.
AKINCI: YÜZLERCE AFİŞİMİZ SÖKÜLDÜPankartlarının yırtılıp toplatıldığını söyleyen Akıncı, “Sahada seçim heyecanı yok, sakin gidiyor. Soruyoruz insanların umudu kalmamış, çaresizler, umutlarını yitirmişler. Bu sistemin değişmeyeceğini düşünüyorlar. Birçoğu sandığa gitmeyi düşünmüyor. Gitsek de bir şey değiştiremeyiz diyorlar ama biz farklı düşünüyoruz. Biz teslim olmayacağız. Düzen ve rant partilerine teslim olmayacağız. Sandığa giderek siyasete küsmeyerek onlara var olduğumuzu göstereceğiz. Eşit şartlarda yürümeyen bir seçim sistemi var. birisi yerelde iktidar birisi genelde iktidar. Bulundukları mevkilerin avantajlarını kullanarak bize karşı yarışıyorlar. Biz hazineden ardım bile almıyor4uzç öz kaynaklarımızla ayakta durmaya çalışıyoruz. Böylesine eşitsiz bir ortamda öz olanaklarımızla yaptığımız afiş ve pankartlar kırılıyor, yok ediliyor. Yüzlerce afişimiz söküldü. Ama batkıları ki halk tepki gösteriyor sökmekte çareyi buldular. Bunu yapanlar sıradan halk eğil. Bizden korkanlardır. Diğer taratan bunlar biz halktan, hukuktan, adaletten yanayız diyorlar. Ama bizim hakkımızı ve hukukumuzu yiyorlar. Bunlar bugün böyleyse yarın iktidara geldiklerinde neler yapmazlar neler” dedi. PANKARTLARIMIZI YIRTARAK BİZİ YILDIRAMAYACAKLARINI ANLADILARHakkında çıkan iddialara cevap veren Akıncı, “Aranızda belediye çalışanı, kamu çalışanı yoktur. Benim öz yeğenim bile buraya gelemedi. Bizim fotoğraflarımızı çekip fişliyorlar diyorlar. Bizleri yalnız bırakmak için uğraşıyorlar. Bizler yalnız değiliz, yanımızda sizler varsınız, halk var. Son günlerde bizim pankartlarımızı yırtarak bizi yıldıramayacaklarını anladılar. Bu sefer de algı operasyonu yapmaya başladılar. Orhan Akıncı başka bir partiyle gizli pazarlıklar yapıyor, son anda çekilecek diyorlar. Hayır. Ben kimseyle pazarlık yapmadım yapmam ve adaylıktan a çekilmem. Gizli bir ajanlığım yoktur. O yüzden seçimden kaçmayın, sandıktan kaçmayın. Bizim silahımız paramız değil oyumuzdur. Oyumuza sahip çıkalım. Onları gücü zulmü varsa halkımızın da oyu vardır. O oylarla onları öyle bir tokatlayacağız ki geldikleri gibi göndereceğiz” diye konuştu. BAŞKA BİR ÇİĞLİ MÜMKÜNDÜRAkıncı son olarak ise; “25 yıldır Çiğli’de iktidar olanlar, 21 yıldır Türkiye’de iktidar olanlar Çiğli’ye yatırım yapamadı. Çiğli büyük bir köy olarak kaldı. Çeyrek asırdır Çiğli’yi yönetenler şimdi ‘Çiğli zamanı’ diyorlar. 25 yıldır yönettiğin bir yeri yönetemiyorsun ama Çiğli zamanı deyip 5 yıl daha istiyorsun. Peki, 25 yılı neden harcadınız? O zamanlar kimin içindi? Çiğli’ye yapamadığınız hizmeti kime yaptınız, Çiğli yeni mi aklınıza geldi? Çiğli’nin geri kalmışlığına imza atanlar neden olanlar Çiğli’yi tekrardan düzeltemezler. Onlar tekrar düzeltmek için aday olamazlar. Ancak biz düzeltebiliriz. 25 yıldır Çiğli’ye hizmet yapmayan insanlar aday olsa 5 yılda düzeltebilirler mi? Aynı partilere tekrar yer vererek değişimi sağlayabilir miyiz? Başka bir Çiğli mümkündür. Herkesin mutluluk içinde yaşayacağız bir Çiğli mümkündür. Bunu ancak Türkiye İşçi Partisi sağlayabilir. Buna inanabilirsiniz. 31 Martta değişime hazır mısınız?” dedi.