İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan kadrolu işçilerle, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ şirketlerinde çalışan işçilerin üyesi olduğu Türk-İş’e bağlı Belediye İş Sendikası İzmir Şubeleri ile SODEM-SEN ve büyükşehir bürokratları arasında Ocak ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkandı.
Yaklaşık 6 bin belediye işçisini ilgilendiren TİS görüşmelerinin son oturumunda işveren kanadından gelen maaşlara ve sosyal haklara yüzde 30’luk zam teklifi masanın dağılmasına neden oldu. Sendika uyuşmazlık tutanağı tutarken önümüzdeki günlerde 30 günlük arabulucu süreci başlayacak.
İşçilerin üyesi olduğu Belediye İş İzmir 1,2,3 ve 6 Nolu Şubeler bugün iş bırakarak Belediye İş’in Konak Basmane’deki ana binasının önünde bir araya geldi. Yoğun yağışa rağmen bir araya gelen işçiler Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in makamının da olduğu Egemenlik Binası önüne yürüdü.
OTOBÜSLER KONTAK KAPATTI
İş bırakma eylemi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin pek çok biriminde etkili olurken İZULAŞ şoförleri de sabah 09:00 itibari ile kontak kapattı. Eylem sürecinde 250 otobüs hizmet vermeyecek. Eylem bittikten sonra diğer işçilerle birlikte şoförler de iş başı yapacak.İşçiler yürüyüş boyunca sık sık ‘Vur Vur İnlesin, İzmir Dinlesin’, ‘Sadaka Değil, Toplu Sözleşme!’, ‘İş Ekmek Yoksa Barış Da Yok!’, ‘Birleşe Birleşe Kazanacağız!’ ve ‘Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz’ sloganlarını attı.
TÜRK-İŞ TEMSİLCİSİ’NDEN SOYER’E: TATLI VEDALAŞALIM
Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak “Bizim tek bir amacımız var, sadece geçim. Kimsenin seçimi bizi ilgilendirmiyor. Biz sokakları temizliyorsak, geçinmesini de biliriz, söke söke de almasını. SODEM-SEN’e sesleniyorum. O yaptığın teklifi geri çek. İşçinin ayarı ile oynamayın. Yarın kenti durdururuz, kenti. Seçimin arkasına sığınarak, o geldi, bu gitti diyerek değil, kanun hükmünde ne varsa gerekeni yapacağız. Sayın Soyer’e sesleniyorum. Emek dostusun biliyorum, uzun yıllardır beraber çalıştık. Madem vedalaşacağız bu toplu sözleşmeyi bitirelim, tatlı vedalaşalım. Arabulucuğa hazırım. Yeter ki siz isteyin gereğini yapalım” dedi.Egemenlik Evi önünde okunan açıklama şu şekilde:Sendikamız Belediye-İş ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında devam eden, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ’da çalışan 5500 işçiyi kapsayan toplamda 8000 emekçiyi etkileyen toplu iş sözleşme görüşmelerinde, belediye yönetiminin akla mantığa sığmayan teklifi, anlaşılmaz tavrı nedeniyle anlaşma sağlanamadı.Biz emekçilerin amacı yaşanan hayat pahalılığında soframıza bir lokma daha koyabilmektir.Biz ekmeğimizin derdindeyiz.Türk-İş tarafından Şubat’ta yapılan araştırmaya göre, mutfak enflasyonu aylık yüzde 8, yıllık enflasyonun yüzde 77 ile beş ayın en yükseğine çıktı. Yani mutfak yanıyor, her gün temel gıda maddelerine zam üstüne zam geliyor.Şubat ayında açlık sınırı yani, bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 16 bin 257 TL iken, yoksulluk sınırı ise 52 bin 954 TL oldu.Gerçek enflasyon % 120’de seyrederken, Büyükşehir işvereni biz emekçilere %19 ücret artışı teklif ediyor.Böyle gülünç teklifi hangi akılla gündeme getiriyorsunuz?İçinizdeki sorunların faturasını neden işçiye kesiyorsunuz?Değerli Basın Mensupları,Değerli Arkadaşlar,İzmir halkına yağmurda çamurda, güneş altında hizmet eden emekçilere her platformda eleştirdikleri TÜİK’in çakma enflasyonunu bile layık görmeyen bir anlayışla karşı karşıyayız.İnanmadığını söyleyen, söylediğini yapmayanhiçbir anlayış inandırıcı olamaz.Önce inanacaksınız, inandığınızı uygulayacaksınız ki vatandaş da size inansın, güvensin.İzmir’e, İzmir halkına en iyi hizmeti vermek için gecesini gündüzüne katan alınteri döken belediye emekçilerinin yaşadığı geçim sıkıntısını gidermek, var olan yoksulluğu, adaletsizliği bir nebze olsun hafifletmek zor bir iş mi?Toplu iş sözleşmesinin masada, işçi lehine bitirilmesi ve emekten yana bir tavır sergilenmesi bu kadar mı zor?Böyle komik tekliflerle işçiyi emekçiyi greve zorluyorsunuz. Kim, neyi tatmin etmeye çalışıyor?Yaşanan siyasi çekişmelerin, kavgaların parçası, tarafı sorumlusu biz emekçiler değiliz olmayacağız !!Değerli Basın Mensupları,Değerli Arkadaşlar,Emekçilerin aldığı ücretlerin her gün eridiği, seçim sonrası fiyatların daha da artacağı enflasyonun tavan yapacağı Merkez Bankası tarafından açıklanırken, her gün iğneden ipliğe zam yapılırken, işçinin emekçinin 2 yıl alacağı ücretin belirleneceği toplu sözleşme sürecinde kimse bizden sessiz, tepkisiz kalmamızı beklemesin.Siz seçim derdinde olabilirsiniz, ancak biz emekçiler geçim derdindeyiz.Bizler, şirketler arasında ücret ayrımının olmadığı, insanca bir yaşam için enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz.Biz belediyenin kasasını değil, bu hayat pahalılığında geçinecek bir ücret istiyoruz.İYİLİĞİNİZDEN VAZGEÇTİK, KÖTÜLÜK YAPMAYIN YETER!Hiç kimse Belediye-İş’ten, üyelerimizi açlığa ve yoksulluğa mahkûm edecek bir sözleşmeye imza atmasını beklemesin.Yaşamın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzeni, sefalet ücretlerini kabul etmiyoruz.teslim olmayacağız.Birleşe Birleşe kazanacağız.
Yaklaşık 6 bin belediye işçisini ilgilendiren TİS görüşmelerinin son oturumunda işveren kanadından gelen maaşlara ve sosyal haklara yüzde 30’luk zam teklifi masanın dağılmasına neden oldu. Sendika uyuşmazlık tutanağı tutarken önümüzdeki günlerde 30 günlük arabulucu süreci başlayacak.
İşçilerin üyesi olduğu Belediye İş İzmir 1,2,3 ve 6 Nolu Şubeler bugün iş bırakarak Belediye İş’in Konak Basmane’deki ana binasının önünde bir araya geldi. Yoğun yağışa rağmen bir araya gelen işçiler Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in makamının da olduğu Egemenlik Binası önüne yürüdü.
OTOBÜSLER KONTAK KAPATTI
İş bırakma eylemi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin pek çok biriminde etkili olurken İZULAŞ şoförleri de sabah 09:00 itibari ile kontak kapattı. Eylem sürecinde 250 otobüs hizmet vermeyecek. Eylem bittikten sonra diğer işçilerle birlikte şoförler de iş başı yapacak.İşçiler yürüyüş boyunca sık sık ‘Vur Vur İnlesin, İzmir Dinlesin’, ‘Sadaka Değil, Toplu Sözleşme!’, ‘İş Ekmek Yoksa Barış Da Yok!’, ‘Birleşe Birleşe Kazanacağız!’ ve ‘Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz’ sloganlarını attı.
TÜRK-İŞ TEMSİLCİSİ’NDEN SOYER’E: TATLI VEDALAŞALIM
Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak “Bizim tek bir amacımız var, sadece geçim. Kimsenin seçimi bizi ilgilendirmiyor. Biz sokakları temizliyorsak, geçinmesini de biliriz, söke söke de almasını. SODEM-SEN’e sesleniyorum. O yaptığın teklifi geri çek. İşçinin ayarı ile oynamayın. Yarın kenti durdururuz, kenti. Seçimin arkasına sığınarak, o geldi, bu gitti diyerek değil, kanun hükmünde ne varsa gerekeni yapacağız. Sayın Soyer’e sesleniyorum. Emek dostusun biliyorum, uzun yıllardır beraber çalıştık. Madem vedalaşacağız bu toplu sözleşmeyi bitirelim, tatlı vedalaşalım. Arabulucuğa hazırım. Yeter ki siz isteyin gereğini yapalım” dedi.Egemenlik Evi önünde okunan açıklama şu şekilde:Sendikamız Belediye-İş ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında devam eden, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ’da çalışan 5500 işçiyi kapsayan toplamda 8000 emekçiyi etkileyen toplu iş sözleşme görüşmelerinde, belediye yönetiminin akla mantığa sığmayan teklifi, anlaşılmaz tavrı nedeniyle anlaşma sağlanamadı.Biz emekçilerin amacı yaşanan hayat pahalılığında soframıza bir lokma daha koyabilmektir.Biz ekmeğimizin derdindeyiz.Türk-İş tarafından Şubat’ta yapılan araştırmaya göre, mutfak enflasyonu aylık yüzde 8, yıllık enflasyonun yüzde 77 ile beş ayın en yükseğine çıktı. Yani mutfak yanıyor, her gün temel gıda maddelerine zam üstüne zam geliyor.Şubat ayında açlık sınırı yani, bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 16 bin 257 TL iken, yoksulluk sınırı ise 52 bin 954 TL oldu.Gerçek enflasyon % 120’de seyrederken, Büyükşehir işvereni biz emekçilere %19 ücret artışı teklif ediyor.Böyle gülünç teklifi hangi akılla gündeme getiriyorsunuz?İçinizdeki sorunların faturasını neden işçiye kesiyorsunuz?Değerli Basın Mensupları,Değerli Arkadaşlar,İzmir halkına yağmurda çamurda, güneş altında hizmet eden emekçilere her platformda eleştirdikleri TÜİK’in çakma enflasyonunu bile layık görmeyen bir anlayışla karşı karşıyayız.İnanmadığını söyleyen, söylediğini yapmayanhiçbir anlayış inandırıcı olamaz.Önce inanacaksınız, inandığınızı uygulayacaksınız ki vatandaş da size inansın, güvensin.İzmir’e, İzmir halkına en iyi hizmeti vermek için gecesini gündüzüne katan alınteri döken belediye emekçilerinin yaşadığı geçim sıkıntısını gidermek, var olan yoksulluğu, adaletsizliği bir nebze olsun hafifletmek zor bir iş mi?Toplu iş sözleşmesinin masada, işçi lehine bitirilmesi ve emekten yana bir tavır sergilenmesi bu kadar mı zor?Böyle komik tekliflerle işçiyi emekçiyi greve zorluyorsunuz. Kim, neyi tatmin etmeye çalışıyor?Yaşanan siyasi çekişmelerin, kavgaların parçası, tarafı sorumlusu biz emekçiler değiliz olmayacağız !!Değerli Basın Mensupları,Değerli Arkadaşlar,Emekçilerin aldığı ücretlerin her gün eridiği, seçim sonrası fiyatların daha da artacağı enflasyonun tavan yapacağı Merkez Bankası tarafından açıklanırken, her gün iğneden ipliğe zam yapılırken, işçinin emekçinin 2 yıl alacağı ücretin belirleneceği toplu sözleşme sürecinde kimse bizden sessiz, tepkisiz kalmamızı beklemesin.Siz seçim derdinde olabilirsiniz, ancak biz emekçiler geçim derdindeyiz.Bizler, şirketler arasında ücret ayrımının olmadığı, insanca bir yaşam için enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz.Biz belediyenin kasasını değil, bu hayat pahalılığında geçinecek bir ücret istiyoruz.İYİLİĞİNİZDEN VAZGEÇTİK, KÖTÜLÜK YAPMAYIN YETER!Hiç kimse Belediye-İş’ten, üyelerimizi açlığa ve yoksulluğa mahkûm edecek bir sözleşmeye imza atmasını beklemesin.Yaşamın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzeni, sefalet ücretlerini kabul etmiyoruz.teslim olmayacağız.Birleşe Birleşe kazanacağız.