AK Parti Konak Belediye Başkan Adayı Ceyda Bölünmez Çankırı konuğumuz oldu. İşte programda öne çıkan söylemleri... Kemeraltı'nın Dönüşümü: Yağmurlu Havalarda İstenmeyen Bir Bölge Olmaktan Çıkacak''Kemeraltı şu anda maalesef, yağmur yağdığında gitmek istemediğimiz hava şartlarına sahip, trafik sorunlarıyla boğuşan bir bölge. Ancak Kemeraltı'nın çevresindeki Ada çevresinde ulaşımın rahat sağlandığı, altyapısının tamamlandığı ve bütün ihtiyaçları karşıladığı bir noktada, İzmir'in en büyük açık hava çarşılarından biri haline geleceğini göreceksiniz.'' Yüksek Teknoloji Üniversiteleri ile Çekim Merkezi Olacak''İzmir'in bir üniversite kenti olması heyecan verici. Evet, 9 tane üniversitemiz var, ama bu potansiyeli uluslararası anlamda da değerlendiremiyoruz. Öğrencilere, yüksek teknoloji üniversitesi gibi kurumlar sayesinde İzmir'i çekim merkezi haline getirebiliriz. Örneğin, Urla'daki üniversite uluslararası platformda ciddi bir konuma gelmiştir ve İzmir'in tanıtımına büyük katkı sağlamaktadır.'' Bilişim Merkezi Kurulacak''İzmir'de, Hamza Bey ile birlikte Liman Arkasında kurmayı planladığımız Bilişim Merkezi, bu potansiyelin en güzel örneklerinden biridir. Ancak bu merkezin daha fazla öğrenciye ihtiyacı vardır. İzmir, inanç, kültür, deniz, sağlık ve fuar turizminde önemli bir şehirdir.Biz, İzmir'in şanslı olduğunu düşünüyoruz çünkü farkındalıkları olan insanlarla çalışıyoruz. Geçtiğimiz hafta İçişleri Bakanımızın ziyareti sırasında "İzmir'in Huzuru" programı düzenledik. Bu programda, gördük ki suç oranlarında genel bir düşüş yaşanıyor olsa da, bazı suç türlerinde hala yüksek oranlara sahibiz. Bu tür suçların azaltılması için şehirleşme yapılarını düzeltmeli, sosyal dokuyu zenginleştirmeliyiz.''
Konak'ta Yenilenme ve Sosyal Konutlar''İnsanlara yaşadıkları yerde huzurlu bir alan sunmalıyız. Evlerinin, işlerinin, çocuklarının okullarının olduğu bir yerde yaşadıklarında daha ne isteyebilirler ki? Bu nedenle Konak'ta yaşayanlara bu vaadi sunuyoruz. Konak'ta yaşayanlara yönelik yapacağımız sosyal konutlar için 5 yıl boyunca Konak'ta yaşamış olma şartını koşacağız. Bu konutları öncelikle rezerv alanların dönüşümüyle birlikte üreteceğiz. Bu, bir nevi ucuz konut üretimi olacak ancak öncelikle dönüşümleri gerçekleştireceğiz. Kent içindeki yenilenme süreçlerini, ada bazlı olarak gerçekleştireceğiz.'' Yıkılmaya Yüz Tutan Binaların Ada Bazlı Dönüşümü''Evet, 70-80 yıllık yapıları olan binalarımız var ve bunlar denize çok yakın, hatta çok çok yakın. Bu durum ciddi bir sorun teşkil ediyor, çünkü bu binalar genellikle bloklar halinde bitişik nizamda bulunuyorlar. Bu da bir risk oluşturuyor, çünkü herhangi bir olumsuz durumda Allah korusun hepsi birden yok olabilirler. Bu nedenle, bu yapıların ada bazlı dönüşmesi gerekiyor.'' İdeolojik Değişim ve Yerel Hizmet Odaklı Yaklaşım''Bu bir yerel seçim ve beni genel seçim atmosferine sokmaya çalışmayın. Ben yerelde yapacaklarımı anlatıyorum, karşımdaki rakiplerimin yerelde anlatacakları bir şey yok çünkü yıllardır iktidarda oldukları süre boyunca burada yapmaları gereken işleri bugün nasıl yapacaklarını anlatmaları gerekiyor. Yani yıllar önce itiraz ettikleri işleri şimdi nasıl yapacaklarını açıklamaları gerekiyor.Bugün itiraz ettikleri işleri mi yapacaklar, yıllar önce itiraz ettikleri işleri mi yapacaklar, vatandaşların kazandığı hakları ve enerji tasarrufunu düşünmeden her şeye itiraz eden, sadece yüksek sesle isteyen bir ekip şimdi gelip "Biz Konak'ta şu hizmetleri yapacağız" diyorlar. Peki bu hizmetler niye yapılmadı, niye yaptırmak isteyenlere niye yaptırmadınız? Bu soruların cevapları da verilmeli.Evet, ideolojinin %70'inin yıkıldığını düşünüyorum ve sahadaki veriler de bize bunu gösteriyor zaten. Anketler ve saha çalışmaları, vatandaşlarla yaptığımız diyaloglar da bunu doğruluyor. Telefonumda beş saatten fazla favori çekim var, yani arkadaşlarım video yaparken sadece 90 saniyesini kullanabiliyorlar. Bu 90 saniyelik hikayeden sadece "Biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz ama size oy vereceğiz" gibi bir algı oluşuyor. Oysa her şey bu şekilde değil. Biz yıllardır "Çantada Keklik" gibi görünmekten sıkıldık. Bizim de bir oy hakkımız var ve biz sandıkta bu hakkımızı kullanacağız.''
Fuar Alanları Canlandırılacak: Kültür Parkları ve Yerel Değerler''Sanata ve bilime katkımız ise şöyle olacak: Kemeraltı'nı tekrar yaşayan bir bölge haline getirdiğimizde, orada kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri canlandıracağız. "Bir usta, bin usta" projelerimiz var. Akademiler oluşturacağız, bakırcı ustalarımıza, halı restorasyoncularımıza dersler verecek olan var. Devlet koruması altındaki birçok ustamız var ancak bu meslekler artık icra edilmiyor. Biz bunları hayata geçireceğiz. Orada yapacağımız festivallerle de kültürü canlandıracağız. Fuarlar artık eskisi gibi değil. Bir kitap fuarı Alsancak'taki kültür parkının içinde olmaması için bir neden var mı? Yok. Tüm ulaşım mekanizmalarını kullanarak oraya ulaşılabilir. Küçük ölçekli fuarları tekrar yaşayan bir kültür parkının içine yapalım.Gaziemir güzel bir alan ancak etrafında hiçbir şey yok. Yurt dışından getirilen fuarlar, orayı görmüyor. Eğer fuar alanını merkeze koyarsak, insanlar çıktıklarında başka yerlere de gidebilirler. Bizim fuar alanını tekrar canlandırmamız lazım. İzmir denildiğinde Konak denildiğinde fuar akla gelir. Fuarın oradaki değerini artırmamız gerekiyor. Türkiye'nin ilk fuarı, Atatürk'ün Türkiye'nin ilk kongresini yaptığı Ekonomi Kongresi binasıdır. 16 Şubat 1923'te açıldı. Bu binadan ekonomiye ve ticarete yön verildi. Yıllar sonra bu bina yıkıldı ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin haberi yoktu. Ancak dönemin Valisi Yavuz Selim Köşker, bir yıl içinde binayı yeniden inşa etmeye çalıştı ve Cumhuriyet'in 2. yüzyılında açılışını yaptık. Bu yüzden kimse Atatürkçülüğümüzü, çağdaşlığımızı, modernliğimizi sorgulamasın. Biz ne yaptığımızı biliyoruz ve bazı değerlere onlardan çok daha fazla sahip çıkıyoruz.''
Yerel Kaynakların Etkin Kullanımı''Mevcut belediye kaynaklarıyla büyük projeleri gerçekleştirebilecek misiniz sorusunu anlıyorum. Evet, projelerimizin büyük kısmı belediye kaynakları ve diğer finansman yöntemleriyle gerçekleştirilebilir. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne verilen yurtdışı krediler ve Avrupa Birliği destekleri gibi kaynaklar da projelerimizi hayata geçirmek için kullanılabilir. Ancak bu kaynakların etkin ve doğru bir şekilde kullanılması gerekiyor. Şehirdeki kentsel dönüşüm, sosyal konutlar, sokak sağlıklaştırmaları gibi projeler için öncelikli olarak belediyenin kendi gelirlerini kullanarak kaynak yaratmayı hedefliyoruz. Böylece, belediyenin mali durumu güçlenecek ve daha fazla projeyi hayata geçirebileceğiz. Yaptığımız projeleri şeffaf bir şekilde kamuoyuna duyurarak, şehrin gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.'' Kültürel ve Etnik Değerler Ön Planda''Romanların, Alevilerin, Kürtlerin ve diğer sosyal grupların kendilerini ifade edebileceği bir kent turizmi için kimliklerinin güçlendirilmesi önemli. Roman mahallesinde bir Kültür Merkezi ve Akademi kurulması, iş yerleri açılması bu grupların etnik değerlerine sahip çıkabilecekleri ve kendilerini ifade edebilecekleri doğal ortamların oluşturulmasına yardımcı olabilir. Örneğin, sabıka kaydı olan gençlere iş imkanı sunacak bir fabrika kurulabilir. Bu fabrika çeşitli ürünler üretebilir ve dezavantajlı grupların da iş sahibi olmasını sağlayarak suça karışma oranını düşürebilir.Bu tür projeler için sadece üniversiteler değil, kamu, STK'lar, vatandaşlar ve özel sektör de bir araya getirilmelidir. Yerel yönetimler olarak göreve geldiklerinde, bu grupların tüm bileşenlerini bir araya getirerek şehri en özgün şekilde, şehrin tarihine uygun ve şehrin isteklerine cevap verecek projeleri hayata geçirmeyi hedeflemelidirler.''
İzmir Değişime Hazır''İzmir'in değişime hazır olduğunu düşünüyorum. Bu aslında bir değişim değil, hizmet anlayışıdır. İzmir, diğer şehirlerdeki hizmet örneklerini gördüğünde bunlardan neden faydalanmadığını merak ediyor. Örneğin, İzmit Körfezi 25 yıl önce pis bir körfezdi, ancak şimdi insanlar orada denize giriyor. Bu değişimi İzmir'de de başarabiliriz. Ancak bunu tek başıma yapamam, bunu Büyükşehir ile birlikte başarabiliriz ve başaracağımıza inanıyorum.Kordon'da denize girmeyi öğrenenler var. Bu şehirde 70 yıl önce olan bir şey. İzmir'in eski dokusunu koruduğumuzda, İzmirlilerin istediği de bu. Müftü olmak için değil, hizmet etmek için geldiğini söyleyen biri olarak, insanların kendilerini hizmete teslim etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bizim kimsenin kıyafetinden, yediğinden içtiğinden endişe ettiğimiz bir durum yok. Kendilerini rahat bırakırlarsa, bize teslim ederlerse, sonunda İzmirli ya iyi ki vermişiz diyecek.'' CAN HABER - HATİCE ŞAHİNGÖZ
Konak'ta Yenilenme ve Sosyal Konutlar''İnsanlara yaşadıkları yerde huzurlu bir alan sunmalıyız. Evlerinin, işlerinin, çocuklarının okullarının olduğu bir yerde yaşadıklarında daha ne isteyebilirler ki? Bu nedenle Konak'ta yaşayanlara bu vaadi sunuyoruz. Konak'ta yaşayanlara yönelik yapacağımız sosyal konutlar için 5 yıl boyunca Konak'ta yaşamış olma şartını koşacağız. Bu konutları öncelikle rezerv alanların dönüşümüyle birlikte üreteceğiz. Bu, bir nevi ucuz konut üretimi olacak ancak öncelikle dönüşümleri gerçekleştireceğiz. Kent içindeki yenilenme süreçlerini, ada bazlı olarak gerçekleştireceğiz.'' Yıkılmaya Yüz Tutan Binaların Ada Bazlı Dönüşümü''Evet, 70-80 yıllık yapıları olan binalarımız var ve bunlar denize çok yakın, hatta çok çok yakın. Bu durum ciddi bir sorun teşkil ediyor, çünkü bu binalar genellikle bloklar halinde bitişik nizamda bulunuyorlar. Bu da bir risk oluşturuyor, çünkü herhangi bir olumsuz durumda Allah korusun hepsi birden yok olabilirler. Bu nedenle, bu yapıların ada bazlı dönüşmesi gerekiyor.'' İdeolojik Değişim ve Yerel Hizmet Odaklı Yaklaşım''Bu bir yerel seçim ve beni genel seçim atmosferine sokmaya çalışmayın. Ben yerelde yapacaklarımı anlatıyorum, karşımdaki rakiplerimin yerelde anlatacakları bir şey yok çünkü yıllardır iktidarda oldukları süre boyunca burada yapmaları gereken işleri bugün nasıl yapacaklarını anlatmaları gerekiyor. Yani yıllar önce itiraz ettikleri işleri şimdi nasıl yapacaklarını açıklamaları gerekiyor.Bugün itiraz ettikleri işleri mi yapacaklar, yıllar önce itiraz ettikleri işleri mi yapacaklar, vatandaşların kazandığı hakları ve enerji tasarrufunu düşünmeden her şeye itiraz eden, sadece yüksek sesle isteyen bir ekip şimdi gelip "Biz Konak'ta şu hizmetleri yapacağız" diyorlar. Peki bu hizmetler niye yapılmadı, niye yaptırmak isteyenlere niye yaptırmadınız? Bu soruların cevapları da verilmeli.Evet, ideolojinin %70'inin yıkıldığını düşünüyorum ve sahadaki veriler de bize bunu gösteriyor zaten. Anketler ve saha çalışmaları, vatandaşlarla yaptığımız diyaloglar da bunu doğruluyor. Telefonumda beş saatten fazla favori çekim var, yani arkadaşlarım video yaparken sadece 90 saniyesini kullanabiliyorlar. Bu 90 saniyelik hikayeden sadece "Biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz ama size oy vereceğiz" gibi bir algı oluşuyor. Oysa her şey bu şekilde değil. Biz yıllardır "Çantada Keklik" gibi görünmekten sıkıldık. Bizim de bir oy hakkımız var ve biz sandıkta bu hakkımızı kullanacağız.''
Fuar Alanları Canlandırılacak: Kültür Parkları ve Yerel Değerler''Sanata ve bilime katkımız ise şöyle olacak: Kemeraltı'nı tekrar yaşayan bir bölge haline getirdiğimizde, orada kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri canlandıracağız. "Bir usta, bin usta" projelerimiz var. Akademiler oluşturacağız, bakırcı ustalarımıza, halı restorasyoncularımıza dersler verecek olan var. Devlet koruması altındaki birçok ustamız var ancak bu meslekler artık icra edilmiyor. Biz bunları hayata geçireceğiz. Orada yapacağımız festivallerle de kültürü canlandıracağız. Fuarlar artık eskisi gibi değil. Bir kitap fuarı Alsancak'taki kültür parkının içinde olmaması için bir neden var mı? Yok. Tüm ulaşım mekanizmalarını kullanarak oraya ulaşılabilir. Küçük ölçekli fuarları tekrar yaşayan bir kültür parkının içine yapalım.Gaziemir güzel bir alan ancak etrafında hiçbir şey yok. Yurt dışından getirilen fuarlar, orayı görmüyor. Eğer fuar alanını merkeze koyarsak, insanlar çıktıklarında başka yerlere de gidebilirler. Bizim fuar alanını tekrar canlandırmamız lazım. İzmir denildiğinde Konak denildiğinde fuar akla gelir. Fuarın oradaki değerini artırmamız gerekiyor. Türkiye'nin ilk fuarı, Atatürk'ün Türkiye'nin ilk kongresini yaptığı Ekonomi Kongresi binasıdır. 16 Şubat 1923'te açıldı. Bu binadan ekonomiye ve ticarete yön verildi. Yıllar sonra bu bina yıkıldı ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin haberi yoktu. Ancak dönemin Valisi Yavuz Selim Köşker, bir yıl içinde binayı yeniden inşa etmeye çalıştı ve Cumhuriyet'in 2. yüzyılında açılışını yaptık. Bu yüzden kimse Atatürkçülüğümüzü, çağdaşlığımızı, modernliğimizi sorgulamasın. Biz ne yaptığımızı biliyoruz ve bazı değerlere onlardan çok daha fazla sahip çıkıyoruz.''
Yerel Kaynakların Etkin Kullanımı''Mevcut belediye kaynaklarıyla büyük projeleri gerçekleştirebilecek misiniz sorusunu anlıyorum. Evet, projelerimizin büyük kısmı belediye kaynakları ve diğer finansman yöntemleriyle gerçekleştirilebilir. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne verilen yurtdışı krediler ve Avrupa Birliği destekleri gibi kaynaklar da projelerimizi hayata geçirmek için kullanılabilir. Ancak bu kaynakların etkin ve doğru bir şekilde kullanılması gerekiyor. Şehirdeki kentsel dönüşüm, sosyal konutlar, sokak sağlıklaştırmaları gibi projeler için öncelikli olarak belediyenin kendi gelirlerini kullanarak kaynak yaratmayı hedefliyoruz. Böylece, belediyenin mali durumu güçlenecek ve daha fazla projeyi hayata geçirebileceğiz. Yaptığımız projeleri şeffaf bir şekilde kamuoyuna duyurarak, şehrin gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.'' Kültürel ve Etnik Değerler Ön Planda''Romanların, Alevilerin, Kürtlerin ve diğer sosyal grupların kendilerini ifade edebileceği bir kent turizmi için kimliklerinin güçlendirilmesi önemli. Roman mahallesinde bir Kültür Merkezi ve Akademi kurulması, iş yerleri açılması bu grupların etnik değerlerine sahip çıkabilecekleri ve kendilerini ifade edebilecekleri doğal ortamların oluşturulmasına yardımcı olabilir. Örneğin, sabıka kaydı olan gençlere iş imkanı sunacak bir fabrika kurulabilir. Bu fabrika çeşitli ürünler üretebilir ve dezavantajlı grupların da iş sahibi olmasını sağlayarak suça karışma oranını düşürebilir.Bu tür projeler için sadece üniversiteler değil, kamu, STK'lar, vatandaşlar ve özel sektör de bir araya getirilmelidir. Yerel yönetimler olarak göreve geldiklerinde, bu grupların tüm bileşenlerini bir araya getirerek şehri en özgün şekilde, şehrin tarihine uygun ve şehrin isteklerine cevap verecek projeleri hayata geçirmeyi hedeflemelidirler.''
İzmir Değişime Hazır''İzmir'in değişime hazır olduğunu düşünüyorum. Bu aslında bir değişim değil, hizmet anlayışıdır. İzmir, diğer şehirlerdeki hizmet örneklerini gördüğünde bunlardan neden faydalanmadığını merak ediyor. Örneğin, İzmit Körfezi 25 yıl önce pis bir körfezdi, ancak şimdi insanlar orada denize giriyor. Bu değişimi İzmir'de de başarabiliriz. Ancak bunu tek başıma yapamam, bunu Büyükşehir ile birlikte başarabiliriz ve başaracağımıza inanıyorum.Kordon'da denize girmeyi öğrenenler var. Bu şehirde 70 yıl önce olan bir şey. İzmir'in eski dokusunu koruduğumuzda, İzmirlilerin istediği de bu. Müftü olmak için değil, hizmet etmek için geldiğini söyleyen biri olarak, insanların kendilerini hizmete teslim etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bizim kimsenin kıyafetinden, yediğinden içtiğinden endişe ettiğimiz bir durum yok. Kendilerini rahat bırakırlarsa, bize teslim ederlerse, sonunda İzmirli ya iyi ki vermişiz diyecek.'' CAN HABER - HATİCE ŞAHİNGÖZ